yayılgan — yayılan, durmayan III, 55 § yayılgan kişi; bir kararda durmayan, bir işte sebat etmeyen kimse III, 55 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MÜTENEŞŞİR — Yayılan, dağılan, intişar eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
rumba — is., Fr. rumba 1) Küba dan Amerika ve Avrupa ya yayılan bir dans 2) Bu dansın müziği Caz o yıl çok yayılan bir rumbayı çalıyor. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
altlık — is., ğı 1) Tabak, bardak vb. nesnelerin altına konulan şey Bardak altlığı. 2) hlk. Hayvanların altına yayılan ot veya saman 3) hlk. Arabaya koşulan atların yolları kirletmemesi için kuyruğunun altına yerleştirilen torba Birleşik Sözler ütü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
anten — is., Fr. antenne. 1) Boşlukta yayılan elektromanyetik dalgaları toplayarak bu dalgaların transmisyon hatları içerisinde yayılmasını sağlayan cihaz 2) hay. b. Duyarga 3) den. Olta şamandırasının alt ve üst kısmında bulunan ince uçlar Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
asma — 1. is., bit. b. 1) Asmagillerden, dalları çardak üzerine yayılan üzüm vb. bitkiler 2) Belirli bir tür üzüm veren bitki (Vitis) Birleşik Sözler asma bıyığı asma biti asma kabağı asma yaprağı akasma karaasma … Çağatay Osmanlı Sözlük
bulaşıcı hastalık — is., ğı, tıp Mikrop yolu ile yayılan hastalık … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağ — 1. is., Far. dāġ 1) Kızgın bir demirle vurulan damga, nişan 2) İyileştirmek için vücudun hastalıklı bölümüne kızgın bir araçla yapılan yanık 3) mec. Büyük üzüntü, acı Birleşik Sözler gözdağı 2. is. Yer kabuğunun çıkıntılı, yüksek, eğimli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
elektron demeti — is., fiz. Aynı enerji kaynağından çıkan ve birbirine yakın yörüngede yayılan elektronlar … Çağatay Osmanlı Sözlük
fümerol — is., lü, Fr. fumerolle Etkin olmayan dönemlerde, yanardağların ağzından yayılan gaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
gama ışınları — is., ç., fiz. Radyoaktif cisimler tarafından yayılan ve x ışınlarından daha kısa dalgalı olan ışınlar … Çağatay Osmanlı Sözlük